22 Şubat 2016 Pazartesi

Sinema : Deadpool

      Geçtiğimiz gün iş yerinden arkadaşlar ile sinemaya gidelim dedik. Hangi filme gideceğimiz aşikârdı: Deadpool.

      Filme girerken oldukça yüksek beklentilerimin olduğunu itiraf etmeliyim. Çizgi romanını hiç okumadım, fakat artık kendini tekrar etmeye başlayan Marvel filmleri arasından diğer filmleri ti'ye alması ile sıyrılması ilgimi çekti. Hemen hemen tüm Marvel filmlerini izlemiş biri olarak söylemeliyim ki Guardians of the Galaxy 1 numara ise gözümde, Deadpool hızlıca 2 numaraya yerleşti :)


Wade Wilson a.k.a. Deadpool
      Film, aslında hiç de doğaüstü olmayan "anti-kahraman" Wade Wilson'ın (Ryan Reynolds) kansere yakalanması ve tedavi için gittiği her yerinden "GİTMEE" diye bağıran tesiste süper kahraman özellikleri kazanıp Deadpool kimliğini kazanmasını anlatıyor. Tabi ki her şey yine güzel bir kadın için, Vanessa. Bu karakteri oynayan Morena Baccarin'i ilk defa gördüm. Araştırınca daha önce baz TV dizileri ve filmlerde küçük rolleri olduğunu fark ettim .Oyunculuğuna pek bir yorum yapamasam da oldukça güzel olan bu ablamızın neden daha önce daha büyük rollere yerleşmediğini merak ettim doğrusu. Bir de bu karakter (Vanessa) aslında Marvel evreninde Copycat olara da anılan bir mutant. Fakat filmin yapımcıları verdikleri bir demeçte filmde hemen karakteri bu şekilde tanıtmayı istemediklerini, fakat olası bir devam filminde bu opsiyonu değerlendirebileceklerini belirtmişler.

      Filmin öyküsünden daha fazla bahsetmek istemiyorum. Biraz gizem olarak bırakayım ki henüz vizyonda olan bu filmi ilk fırsatta gidip izleyin :)

2 Ocak 2016 Cumartesi

2016'dan dileğim...

Merhaba !

Aslında çok önce (spesifik olmak gerekirse 5 sene önce) yazmıştım bu bloga bir yazı. 5 senedir yazmamakla sanırım blog yazmaya başlayıp sürdüremeyenlerin oluşturduğu çoook büyük çoğunluğun arasına girdim. Kızıyorum kendime düşününce. Peki bunu 2016'dan dileğim ile nasıl mı bağdaştıracağım? Çok basit aslında :)

Burayı sadece amacıma ulaşma yolculuğuma burayı okuyanları da katmak için kullanacağım. Spora başladığınızda, veya diyete, altın kurallardan biri etrafınızdakilere diyette olduğunuzu söylemenizdir. Böylece onlardan çekinmeye başlayacak, kendinizi otomatik olarak zorunda hissedeceksiniz. Burası da öyle olacak. 

2016'dan dileğim ne mi? 

Kendimi geliştirmek. Ama öncesinde kendimi tanımak, kendimi sevmek. Olduğum gibi kabul etmek kendimi. Değişmek, ama özümü koruyarak. 

Bu blogda bu amaca ulaşmak için yaptıklarımı sizinle paylaşmaya çalışacağım ki, gerçekten bir şeyler yapayım. Gerçekten 2017'de geriye dönüp baktığımda mucizeler değil ama en azından bir amaç uğrunda adımlar atmış olayım. Bonusu, belki yanımda sizleri de götüreyim :) 

O zaman başlayalım !